Sepetim (0) Toplam: 0,00TL
Yeni
Hadis İnkarcılığı Hadis Karşıtlarının İddiaları ve Cevaplar

Hadis İnkarcılığı Hadis Karşıtlarının İddiaları ve Cevaplar

Liste Fiyatı : 245,81TL
Taksitli fiyat : 12 x 25,81TL
9786059475303
369178
Hadis İnkarcılığı Hadis Karşıtlarının İddiaları ve Cevaplar
Hadis İnkarcılığı Hadis Karşıtlarının İddiaları ve Cevaplar
245.814

 

Hadis İnkarcılığı Hadis Karşıtlarının İddiaları ve Cevaplar

Günümüzde hadis karşıtlığında büyük bir artış olduğu gözlenmektedir. Hadissiz Kur'ân Müslümanlığı
söylemi bir fitneye dönüşmüş durumdadır. Sanki dinin, sadece Kur'ân'dan ibâret olduğu algısı verilmekte ve hadise
şüpheyle bakılmakta, kaynak olarak görülmemektedir. Sünnet düşmanlığı, İslâm'ı tahrif etmek ve bozmak
demektir. "İslâm Sünnet'tir, Sünnet de İslâm'dır." Çünkü İslâmî hükümlerin % 80'i sünnete dayanmaktadır. Sünneti
kabul etmemek demek bütün bu ahkâmı yok saymak demektir. Onun için peygamberimize yaşayan Kur'ân,
yürüyen Kur'ân, canlı Kur'ân denmiştir. Sünnetsiz Kur'ân İslâm'ı söyleminin aslında hiçbir dayanağı ve tutarlılığı
yoktur. Kur'ân ve Sünnet, Müslümanlar için olmazsa olmaz vazgeçilmez unsurlardır. Hadis karşıtlarının
savunduklarının önemli bir bölümü, müsteşriklerin iddiaları ile neredeyse bire bir örtüşmektedir. Aklı başında ve
samimi olan bir Müslümanın bu bâtıl görüşlerin peşinden gitmesi mümkün değildir.
Sünnet'i reddetmek ve onu İslâm'ın kaynağı olarak kabul etmemek, Peygambersiz bir din tasavvur etmek
demektir. Kur'ân ve Sünnet, İslâm dinini meydana getiren, et ve tırnak gibi birbirinden ayrılması
mümkün olmayan bir bütünün iki parçasıdır. Yüce Allah'a imân eden bir kişi, aynı zamanda O'nun
elçisi, dininin tebliğcisi konumunda olan peygamberine inanmak ve O'na itaatı da kayıtsız şartsız
kabullenmek mecburiyetindedir. Yaptığımız bu çalışmada hadis karşıtlığının günümüzün bir fitnesi olduğu,
hadissiz Kur'ân Müslümanlığı söyleminin bir fantezi ve hayal olduğu, Hz. Peygamber'in yetki alanının sadece
tebliğden ibaret olmadığı, hüküm koyma ve beyan yetkisinin olduğu, kendisine bildirildiği kadarıyla gaybı bileceği,
ilk müfessir oluşu, sünnetin vahiyle olan ilişkisi, sünnetin bağlayıcılığı, sünnete itaat ve ittibanın gerekliliği,
sünnetin delil oluşu, hadislerin peygamberimiz döneminde yazıldığı, hadisin Kur'ân'a arz edilmesinde art niyetli
hareket edilemeyeceği gibi konulara temas edilmiş ve ilmi olarak cevaplar verilmiştir.

  • Açıklama
    •  

      Hadis İnkarcılığı Hadis Karşıtlarının İddiaları ve Cevaplar

      Günümüzde hadis karşıtlığında büyük bir artış olduğu gözlenmektedir. Hadissiz Kur'ân Müslümanlığı
      söylemi bir fitneye dönüşmüş durumdadır. Sanki dinin, sadece Kur'ân'dan ibâret olduğu algısı verilmekte ve hadise
      şüpheyle bakılmakta, kaynak olarak görülmemektedir. Sünnet düşmanlığı, İslâm'ı tahrif etmek ve bozmak
      demektir. "İslâm Sünnet'tir, Sünnet de İslâm'dır." Çünkü İslâmî hükümlerin % 80'i sünnete dayanmaktadır. Sünneti
      kabul etmemek demek bütün bu ahkâmı yok saymak demektir. Onun için peygamberimize yaşayan Kur'ân,
      yürüyen Kur'ân, canlı Kur'ân denmiştir. Sünnetsiz Kur'ân İslâm'ı söyleminin aslında hiçbir dayanağı ve tutarlılığı
      yoktur. Kur'ân ve Sünnet, Müslümanlar için olmazsa olmaz vazgeçilmez unsurlardır. Hadis karşıtlarının
      savunduklarının önemli bir bölümü, müsteşriklerin iddiaları ile neredeyse bire bir örtüşmektedir. Aklı başında ve
      samimi olan bir Müslümanın bu bâtıl görüşlerin peşinden gitmesi mümkün değildir.
      Sünnet'i reddetmek ve onu İslâm'ın kaynağı olarak kabul etmemek, Peygambersiz bir din tasavvur etmek
      demektir. Kur'ân ve Sünnet, İslâm dinini meydana getiren, et ve tırnak gibi birbirinden ayrılması
      mümkün olmayan bir bütünün iki parçasıdır. Yüce Allah'a imân eden bir kişi, aynı zamanda O'nun
      elçisi, dininin tebliğcisi konumunda olan peygamberine inanmak ve O'na itaatı da kayıtsız şartsız
      kabullenmek mecburiyetindedir. Yaptığımız bu çalışmada hadis karşıtlığının günümüzün bir fitnesi olduğu,
      hadissiz Kur'ân Müslümanlığı söyleminin bir fantezi ve hayal olduğu, Hz. Peygamber'in yetki alanının sadece
      tebliğden ibaret olmadığı, hüküm koyma ve beyan yetkisinin olduğu, kendisine bildirildiği kadarıyla gaybı bileceği,
      ilk müfessir oluşu, sünnetin vahiyle olan ilişkisi, sünnetin bağlayıcılığı, sünnete itaat ve ittibanın gerekliliği,
      sünnetin delil oluşu, hadislerin peygamberimiz döneminde yazıldığı, hadisin Kur'ân'a arz edilmesinde art niyetli
      hareket edilemeyeceği gibi konulara temas edilmiş ve ilmi olarak cevaplar verilmiştir.

      Stok Kodu
      :
      9786059475303
      Boyut
      :
      14*21
      Sayfa Sayısı
      :
      256
      Kapak Türü
      :
      Karton Kapak
      Kağıt Türü
      :
      Kitap Kağıdı
      Dili
      :
      Türkçe
  • Taksit Seçenekleri
    • Kuveyt Türk
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      245,81   
      245,81   
      2
      130,28   
      260,56   
      3
      88,49   
      265,48   
      6
      45,07   
      270,40   
      9
      32,23   
      290,06   
      10
      29,50   
      294,98   
      11
      27,49   
      302,35   
      12
      25,61   
      307,27   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat