Sepetim (0) Toplam: 0,00TL
Amentü Şerhi - Numan Kurtulmuş Numan Kurtulmuş

Amentü Şerhi - Numan KurtulmuşKitap sıfır Lakin eski basımdır. Yıllanmış sararmış kağıttandır eser

Liste Fiyatı : 320,00TL
Taksitli fiyat : 9 x 39,11TL
Satış adedi : 4
180414030015
363677
Amentü Şerhi - Numan Kurtulmuş
Amentü Şerhi - Numan Kurtulmuş Kitap sıfır Lakin eski basımdır. Yıllanmış sararmış kağıttandır eser
320.00
Amentü Şerhi - Numan Kurtulmuş
 
1302 senesi şubat ayında Kastamonu'da doğdu. Kastamonu Askeri Rüştiyesi'nde ve Bursa Askeri İdadisi'nde okuduktan sonra 318 senesinde İstanbul Harbiye Mektebi'ne girdi. 321 mayısında harbiyeden mülazımı sânî (teğmen) rütbesiyle çıkıp Edirne'deki ikinci orduya tayin oldu. 321'de Bulgar hududunda , 322,323 de Kırcaali'de vazife gördü. 324 temmuzunda mülazımı evvelliğe (üsteğmen) terfi ve Koşukavak'a nakledildi. Dört sene burada kaldı.
328 eylülünde Balkan Harbi'ne iştirak için Edirne'ye gönderildi. Altı ay muhasarada kaldıktan sonra Edirne'nin sükûtu üzerine esir olarak Bulgaristan'da Filibe'ye sevk olundu. Yedi ay sonra esaretten kurtuldu.
Memlekete döndükten sonra vazife ile İstanbul, İzmir, İskenderun, Halep ve Urfa'da bulundu. 24 Temmuz 330'da seferberliğin ilanı üzerine birliğiyle İstanbul'a geldi. Bir buçuk ay sonra her alaydan kur'a ile ayrılan birer subay meyanında, bilahare Çanakkale Cephesi'ne gidip oradan hemen hemen tamamiyle eriyen kıtasından ayrılarak, Erzurum cephesine gönderildi. 10 Aralık 330 Çamurlu taarruzunda sağ dirseğinden, 4 Ocak 330'da Sanamir'de sağ kolundan yaralandı. 1 Mart 332'de yüzbaşı oldu. 8 Nisan 332'de Kop Dağı'nda sol ayak bileğinden yaralanıp üç ay hastanede kaldıktan sonra İstanbul'a Muamelâtı Zâtiye emrine, buradan da Ayasofya Camii'ndeki bin kişilik kafileye kumandan tayin edilerek Romanya'da İbrail'e gönderildi (4 Ocak 332).
Burada Seret Nehri kenarındaki siperde dördüncü defa yaralandı (Mazgal deliğinden giren kurşun sağ kaşının dış kenarından girip, deri ile kemik arasında seyrettikten sonra dışarı çıkmış, Cenabı Hak kendisini bu kadar mühim bir yaralanmadan birkaç damla kanla kurtarmıştı).
Rusya ve Romanya ile yapılan musalahayı müteakip 334 mayısında Köstence yoluyla alayca Batum'a, haziranda Azerbaycan'a, temmuz ortasında bölüğü ile müfrez olarak Zengezor mıntıkasında yerli halkı teşkilatlandırıp Ermeni taarruzuna karşı korumak üzere gönderildi; bu işte büyük muvaffakiyet gösterdi. Fakat İstanbul'un itilaf devletleri işgali neticesi Azerbaycan'daki kıtaların geri çekilmesi üzerine Batum'a , oradan Samsun'un Çarşamba kazasına, oradan da eşkıya takibi için bölüğü ile Ünye'nin Tekkiraz Nahiyesi'ne gönderildi (Şubat 335). 336 senesinde bölüğü ile Çarşamba'ya, taburu ile Samsun'a avdet ve alayı ile garp cephesine gönderilip 15. Fırkaya iltihak etti. Tavşanlı cephesinden Sakarya hattına ric'at ederken Ağaçköyü civarındaki muharebede 17 Temmuz 337 de sol elinden beşinci yarasını aldı. 26-27 Ağustos 337 Sakarya Muharebesi'nde Haymana'nın güneybatısında Evliyafakih civarında bir tepeyi almak üzere bölüğü ile taarruz ederken elli metre mesafeden yediği bir tüfek kurşunu ile sağ bacağının kalça mafsalından ağır surette yaralanmış ve Ankara Cebeci Hastanesi'ne nakledilmiştir. Binbaşılık emri de bu günlerde kendisine emrolunmuştur.
Hastanede iki defa ameliyat geçirip 9,5 ay yattıktan sonra ancak iki koltuk değneği ile yürüyebilecek halde taburcu edilebilmiştir. (Daha sonra vaziyeti epeyce düzelmiş ve bastonla gezebilecek hale gelmiştir)
Malulen emekliye sevkedilmesi üzerine Ünye'ye, on sene burada kaldıktan sonra çocuklarının tahsilini yaptırabilmek düşüncesiyle İstanbul'a gelip Fatih'e yerleşmiştir (24 Nisan 1932). Maluliyeti hariç gayet sıhhatli geçen hayatının son dört ayında kalp hastalına düçâr oldu. İlk zamanlar tedaviden çok istifade ediyordu. Fakat son iki ay içinde nefes darlığından çok sıkıntı çekti. Ve nihayet 23 Kasım 1952'de ebediyete intikâl etti.
Halen İstanbul Edirnekapı Şehitliği'ndeki aile kabristanında medfundur.
Boş durmaktan ve hele kahvelerde laklâkiyatla vakit geçirmekten hiç hoşlanmazdı.
Fakirlere yardımı çok severdi.
Okumaktan, bilhassa dini tetkikattan büyük zevk alırdı.
Bu sayede Amentü Şerhi, Binbir Hadis Tercemesi, Kur'an Meraklılarına, Cuma ve Bayram Hutbeleri, Kur'an-ı Kerim Elifbası gibi beş tane dini eser meydana getirmiştir.
Bunlardan bilhassa Âmentü Şerhi her Müslüman için bilinmesi lazım olan dini esasları bir ilkokul mezununun dahi anlayabileceği bir tarzda izah ettiği için büyük bir ihtiyacı karşılamış, vatandaşların rağbetine ve müteaddid defa basılmak mazhariyetine ulaşmıştır.
Onun hayatta son gayesi amel defterinin kapanmaması için sadaka-i cariye, yani kendisine devamlı hayır, vatandaşlarına devamlı fayda temin edecek eser ve evlat bırakmaktı.
Gayesinin bir kısmını kendisi tahakkuk ettirdi. Geri kalanını başarmak da inşaAllah bize kısmet olur.
Muhterem okuyucular! Şu anda sizden bu kitabı çıkaran duâ, yazan da bir Fâtiha bekliyor.
Dr. İsmail Niyazi KURTUMUŞ
Not:Amentü Şerhi kitabının 19. Baskısının 1980 yılındaki halinden nakledilmiştir. ÂMENTÜ ŞERHİ/Yusuf Şevki Yavuz
Numan Kurtulmuş'un (ö. 1952) iman esaslarını açıklamak üzere kaleme aldığı akaid kitabı.
Âmentü'de yer alan iman esaslarını açıklamak ve bu şekilde halka itikadî konularda muhtaç olduğu bilgileri vermek maksadıyla “âmentü şerhleri” yazma geleneği Osmanlılar'ın son dönemlerinde başlamıştır. Kadızâde Ahmed b. Mehmed Emin'in (ö. 988/1580) Türkçe olarak telif ettiği Ferâidü'l-fevâid'i, Esad Sâhib Efendi'nin Arapça olarak yazdığı ve Kemahlı Feyzullah Efendi'nin Türkçe'ye çevirdiği Ferâǿidü'l-fevâ'id'i (Kahire 1313), Dâvûd b. Muhammed Karsî'nin (ö. 1160/1747) Türkçe Âmentü billâh Şerhi (Süleymaniye Ktp., Hacı Mahmud Efendi, nr. 1490), Seyyid Ömer b. Abdurrahman'ın Âmentü Şerhi (Risâle-i Nûr alâ nûr, Süleymaniye Ktp., Yazma Bağışlar, nr. 1976) ve Numan Kurtulmuş'un Âmentü Şerhi bu türdeki çalışmaların başlıca örnekleridir. Bunlar arasında en çok yayımlanan ve meşhur olanlar ise Kadızâde ile Numan Kurtulmuş'un eserleridir.
1887'de Kastamonu'da doğan Numan Kurtulmuş buradaki Askerî Rüşdiye'yi ve Bursa Askerî İdâdisi'ni bitirdi. 1905'te İstanbul Harbiye Mektebi'nden mezun olduktan sonra Edirne'deki İkinci Ordu'ya mülâzım-ı sânî (teğmen) olarak tayin edildi. Balkanlar'da, Erzurum, Batum ve Azerbaycan'da savaşlara katıldı. Son olarak Sakarya Meydan Muharebesi'nde ağır şekilde yaralanınca binbaşı rütbesiyle emekli olup 1932'de İstanbul'a yerleşti ve burada vefat etti. Âmentü Şerhi'nden başka Binbir Hadis Tercemesi (İstanbul 1948; 1958), Kur'an Meraklılarına Hediye, Cuma ve Bayram Hutbeleri (İstanbul 1952; 1958; 1964; 1965) adlı eserleri de neşredilmiştir.
Altı bölümden oluşan Âmentü Şerhi 117 başlık altında çoğu itikadî, bir kısmı da fıkhî olan konuları işler. Birinci bölümde tevhid, esmâ-i hüsnâ, Allah'ın varlığının delilleri, iman ve şubeleri gibi ilâhiyyat bahisleri, ikinci bölümde meleklerin çeşitleri, özellikleri ve görevleri anlatılır. Esere ilmihal hüviyetini kazandıran üçüncü bölümde kitaplara iman üzerinde durularak genellikle Hanefî mezhebine ait bilgiler verilir. Dördüncü bölümde Kur'an'da adı geçen peygamberler ve Hz. Muhammed'in nübüvveti anlatılır. Beşinci bölümde âhirete, altıncı bölümde de kadere iman ele alınır.
Âmentü Şerhi Cumhuriyet döneminde yeni harflerle yayımlanan ilk âmentü şerhidir. Hasan Basri Çantay'ın “çetin emeklerin mahsulü, kaynakları sağlam, dili düzgün ve faydalı” şeklinde tanıttığı eser, medreselerin kapatılmasından sonra Türkçe yazılmış dinî kitapların nâdir bulunduğu dönemlerde halkın ilgisini çekmiş ve ihtiyacına cevap vermiştir. İlk defa 1943 yılında yayımlanan eserin günümüze kadar yirmi baskısı yapılmıştır.
KURTULMUŞ ve Amentü Şerhi
5 kitap 1.el midir,kaç sayfadır?sayfa rengi beyaz mı sarı mı?Kitabın yazısıyla ilgili(silik yazı gibi)bi sorun var mdır?Hediye alıcamyardımcı olursanız sevinirim
  • Açıklama
    • Amentü Şerhi - Numan Kurtulmuş
       
      1302 senesi şubat ayında Kastamonu'da doğdu. Kastamonu Askeri Rüştiyesi'nde ve Bursa Askeri İdadisi'nde okuduktan sonra 318 senesinde İstanbul Harbiye Mektebi'ne girdi. 321 mayısında harbiyeden mülazımı sânî (teğmen) rütbesiyle çıkıp Edirne'deki ikinci orduya tayin oldu. 321'de Bulgar hududunda , 322,323 de Kırcaali'de vazife gördü. 324 temmuzunda mülazımı evvelliğe (üsteğmen) terfi ve Koşukavak'a nakledildi. Dört sene burada kaldı.
      328 eylülünde Balkan Harbi'ne iştirak için Edirne'ye gönderildi. Altı ay muhasarada kaldıktan sonra Edirne'nin sükûtu üzerine esir olarak Bulgaristan'da Filibe'ye sevk olundu. Yedi ay sonra esaretten kurtuldu.
      Memlekete döndükten sonra vazife ile İstanbul, İzmir, İskenderun, Halep ve Urfa'da bulundu. 24 Temmuz 330'da seferberliğin ilanı üzerine birliğiyle İstanbul'a geldi. Bir buçuk ay sonra her alaydan kur'a ile ayrılan birer subay meyanında, bilahare Çanakkale Cephesi'ne gidip oradan hemen hemen tamamiyle eriyen kıtasından ayrılarak, Erzurum cephesine gönderildi. 10 Aralık 330 Çamurlu taarruzunda sağ dirseğinden, 4 Ocak 330'da Sanamir'de sağ kolundan yaralandı. 1 Mart 332'de yüzbaşı oldu. 8 Nisan 332'de Kop Dağı'nda sol ayak bileğinden yaralanıp üç ay hastanede kaldıktan sonra İstanbul'a Muamelâtı Zâtiye emrine, buradan da Ayasofya Camii'ndeki bin kişilik kafileye kumandan tayin edilerek Romanya'da İbrail'e gönderildi (4 Ocak 332).
      Burada Seret Nehri kenarındaki siperde dördüncü defa yaralandı (Mazgal deliğinden giren kurşun sağ kaşının dış kenarından girip, deri ile kemik arasında seyrettikten sonra dışarı çıkmış, Cenabı Hak kendisini bu kadar mühim bir yaralanmadan birkaç damla kanla kurtarmıştı).
      Rusya ve Romanya ile yapılan musalahayı müteakip 334 mayısında Köstence yoluyla alayca Batum'a, haziranda Azerbaycan'a, temmuz ortasında bölüğü ile müfrez olarak Zengezor mıntıkasında yerli halkı teşkilatlandırıp Ermeni taarruzuna karşı korumak üzere gönderildi; bu işte büyük muvaffakiyet gösterdi. Fakat İstanbul'un itilaf devletleri işgali neticesi Azerbaycan'daki kıtaların geri çekilmesi üzerine Batum'a , oradan Samsun'un Çarşamba kazasına, oradan da eşkıya takibi için bölüğü ile Ünye'nin Tekkiraz Nahiyesi'ne gönderildi (Şubat 335). 336 senesinde bölüğü ile Çarşamba'ya, taburu ile Samsun'a avdet ve alayı ile garp cephesine gönderilip 15. Fırkaya iltihak etti. Tavşanlı cephesinden Sakarya hattına ric'at ederken Ağaçköyü civarındaki muharebede 17 Temmuz 337 de sol elinden beşinci yarasını aldı. 26-27 Ağustos 337 Sakarya Muharebesi'nde Haymana'nın güneybatısında Evliyafakih civarında bir tepeyi almak üzere bölüğü ile taarruz ederken elli metre mesafeden yediği bir tüfek kurşunu ile sağ bacağının kalça mafsalından ağır surette yaralanmış ve Ankara Cebeci Hastanesi'ne nakledilmiştir. Binbaşılık emri de bu günlerde kendisine emrolunmuştur.
      Hastanede iki defa ameliyat geçirip 9,5 ay yattıktan sonra ancak iki koltuk değneği ile yürüyebilecek halde taburcu edilebilmiştir. (Daha sonra vaziyeti epeyce düzelmiş ve bastonla gezebilecek hale gelmiştir)
      Malulen emekliye sevkedilmesi üzerine Ünye'ye, on sene burada kaldıktan sonra çocuklarının tahsilini yaptırabilmek düşüncesiyle İstanbul'a gelip Fatih'e yerleşmiştir (24 Nisan 1932). Maluliyeti hariç gayet sıhhatli geçen hayatının son dört ayında kalp hastalına düçâr oldu. İlk zamanlar tedaviden çok istifade ediyordu. Fakat son iki ay içinde nefes darlığından çok sıkıntı çekti. Ve nihayet 23 Kasım 1952'de ebediyete intikâl etti.
      Halen İstanbul Edirnekapı Şehitliği'ndeki aile kabristanında medfundur.
      Boş durmaktan ve hele kahvelerde laklâkiyatla vakit geçirmekten hiç hoşlanmazdı.
      Fakirlere yardımı çok severdi.
      Okumaktan, bilhassa dini tetkikattan büyük zevk alırdı.
      Bu sayede Amentü Şerhi, Binbir Hadis Tercemesi, Kur'an Meraklılarına, Cuma ve Bayram Hutbeleri, Kur'an-ı Kerim Elifbası gibi beş tane dini eser meydana getirmiştir.
      Bunlardan bilhassa Âmentü Şerhi her Müslüman için bilinmesi lazım olan dini esasları bir ilkokul mezununun dahi anlayabileceği bir tarzda izah ettiği için büyük bir ihtiyacı karşılamış, vatandaşların rağbetine ve müteaddid defa basılmak mazhariyetine ulaşmıştır.
      Onun hayatta son gayesi amel defterinin kapanmaması için sadaka-i cariye, yani kendisine devamlı hayır, vatandaşlarına devamlı fayda temin edecek eser ve evlat bırakmaktı.
      Gayesinin bir kısmını kendisi tahakkuk ettirdi. Geri kalanını başarmak da inşaAllah bize kısmet olur.
      Muhterem okuyucular! Şu anda sizden bu kitabı çıkaran duâ, yazan da bir Fâtiha bekliyor.
      Dr. İsmail Niyazi KURTUMUŞ
      Not:Amentü Şerhi kitabının 19. Baskısının 1980 yılındaki halinden nakledilmiştir. ÂMENTÜ ŞERHİ/Yusuf Şevki Yavuz
      Numan Kurtulmuş'un (ö. 1952) iman esaslarını açıklamak üzere kaleme aldığı akaid kitabı.
      Âmentü'de yer alan iman esaslarını açıklamak ve bu şekilde halka itikadî konularda muhtaç olduğu bilgileri vermek maksadıyla “âmentü şerhleri” yazma geleneği Osmanlılar'ın son dönemlerinde başlamıştır. Kadızâde Ahmed b. Mehmed Emin'in (ö. 988/1580) Türkçe olarak telif ettiği Ferâidü'l-fevâid'i, Esad Sâhib Efendi'nin Arapça olarak yazdığı ve Kemahlı Feyzullah Efendi'nin Türkçe'ye çevirdiği Ferâǿidü'l-fevâ'id'i (Kahire 1313), Dâvûd b. Muhammed Karsî'nin (ö. 1160/1747) Türkçe Âmentü billâh Şerhi (Süleymaniye Ktp., Hacı Mahmud Efendi, nr. 1490), Seyyid Ömer b. Abdurrahman'ın Âmentü Şerhi (Risâle-i Nûr alâ nûr, Süleymaniye Ktp., Yazma Bağışlar, nr. 1976) ve Numan Kurtulmuş'un Âmentü Şerhi bu türdeki çalışmaların başlıca örnekleridir. Bunlar arasında en çok yayımlanan ve meşhur olanlar ise Kadızâde ile Numan Kurtulmuş'un eserleridir.
      1887'de Kastamonu'da doğan Numan Kurtulmuş buradaki Askerî Rüşdiye'yi ve Bursa Askerî İdâdisi'ni bitirdi. 1905'te İstanbul Harbiye Mektebi'nden mezun olduktan sonra Edirne'deki İkinci Ordu'ya mülâzım-ı sânî (teğmen) olarak tayin edildi. Balkanlar'da, Erzurum, Batum ve Azerbaycan'da savaşlara katıldı. Son olarak Sakarya Meydan Muharebesi'nde ağır şekilde yaralanınca binbaşı rütbesiyle emekli olup 1932'de İstanbul'a yerleşti ve burada vefat etti. Âmentü Şerhi'nden başka Binbir Hadis Tercemesi (İstanbul 1948; 1958), Kur'an Meraklılarına Hediye, Cuma ve Bayram Hutbeleri (İstanbul 1952; 1958; 1964; 1965) adlı eserleri de neşredilmiştir.
      Altı bölümden oluşan Âmentü Şerhi 117 başlık altında çoğu itikadî, bir kısmı da fıkhî olan konuları işler. Birinci bölümde tevhid, esmâ-i hüsnâ, Allah'ın varlığının delilleri, iman ve şubeleri gibi ilâhiyyat bahisleri, ikinci bölümde meleklerin çeşitleri, özellikleri ve görevleri anlatılır. Esere ilmihal hüviyetini kazandıran üçüncü bölümde kitaplara iman üzerinde durularak genellikle Hanefî mezhebine ait bilgiler verilir. Dördüncü bölümde Kur'an'da adı geçen peygamberler ve Hz. Muhammed'in nübüvveti anlatılır. Beşinci bölümde âhirete, altıncı bölümde de kadere iman ele alınır.
      Âmentü Şerhi Cumhuriyet döneminde yeni harflerle yayımlanan ilk âmentü şerhidir. Hasan Basri Çantay'ın “çetin emeklerin mahsulü, kaynakları sağlam, dili düzgün ve faydalı” şeklinde tanıttığı eser, medreselerin kapatılmasından sonra Türkçe yazılmış dinî kitapların nâdir bulunduğu dönemlerde halkın ilgisini çekmiş ve ihtiyacına cevap vermiştir. İlk defa 1943 yılında yayımlanan eserin günümüze kadar yirmi baskısı yapılmıştır.
      KURTULMUŞ ve Amentü Şerhi
      Stok Kodu
      :
      180414030015
      Boyut
      :
      14*21
      Sayfa Sayısı
      :
      450
      Kapak Türü
      :
      Ciltli Sert Kapak
      Kağıt Türü
      :
      Kitap Kağıdı
      Dili
      :
      Türkçe - Arapça
  • Taksit Seçenekleri
    • Axess Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      320,00   
      320,00   
      2
      166,40   
      332,80   
      3
      113,07   
      339,20   
      6
      57,60   
      345,60   
      9
      39,11   
      352,00   
      Finansbank Kartları
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      320,00   
      320,00   
      2
      166,40   
      332,80   
      3
      113,07   
      339,20   
      6
      57,60   
      345,60   
      9
      39,11   
      352,00   
      Bonus Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      320,00   
      320,00   
      2
      166,40   
      332,80   
      3
      113,07   
      339,20   
      6
      57,60   
      345,60   
      9
      39,11   
      352,00   
      Paraf Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      320,00   
      320,00   
      2
      166,40   
      332,80   
      3
      113,07   
      339,20   
      6
      57,60   
      345,60   
      9
      39,11   
      352,00   
      Maximum Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      320,00   
      320,00   
      2
      166,40   
      332,80   
      3
      113,07   
      339,20   
      6
      57,60   
      345,60   
      9
      39,11   
      352,00   
      World Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      320,00   
      320,00   
      2
      166,40   
      332,80   
      3
      113,07   
      339,20   
      6
      57,60   
      345,60   
      9
      39,11   
      352,00   
      Kuveyt Türk
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      320,00   
      320,00   
      2
      166,40   
      332,80   
      3
      113,07   
      339,20   
      6
      57,60   
      345,60   
      9
      39,11   
      352,00   
      Diğer Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      320,00   
      320,00   
      2
      -   
      -   
      3
      -   
      -   
      6
      -   
      -   
      9
      -   
      -   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      nurgül b. - 28.03.2022 00:48
      5/5
      kitap 1.el midir,kaç sayfadır?sayfa rengi beyaz mı sarı mı?Kitabın yazısıyla ilgili(silik yazı gibi)bi sorun var mdır?Hediye alıcamyardımcı olursanız sevinirim
Kapat